Stuttgarter Appell vom Oktober 2008
NATO’ya Hayır – Savasa Hayır
NATO askeri örgütünün kurulusunun 60. yıldönümü vesilesiyle bizler, NATO’nun saldırgan askeri ve nükleer politikalarını protesto etmek ve savassız, adil bir dünya hayalimizi savunmak üzere herkesi Nisan 2009’da Strasbourg’a davet ediyoruz.
NATO, dünya barısına ulasmanın önünde giderek büyüyen bir engel teskil ediyor. Soğuk Savas’ın bitiminden bu yana NATO, kendini “uluslararası toplum”un askeri harekat aygıtı olarak yeniden yapılandırma çabası içerisinde ve bu çabalar çerçevesinde “teröre karsı savas”ı da tesvik ediyor. Gerçekte ise bu örgüt, Birlesmis Milletler’i ve uluslararası hukuk sistemini devre dısı bırakarak tüm kıtalardaki askeri üsleri aracılığıyla ABD güdümünde zor
kullanmanın, askeri güç tesis edilmesini hızlandırmanın ve silahlanma harcamalarını tırmandırmanın bir aracıdır; dünya çapındaki askeri harcamaların % 80’i NATO üyesi ülkeler tarafından gerçeklestirilmektedir. 1991’den beri bu yayılmacı anlayısı izleyen NATO, “insanî savas” kisvesi altında Balkanlar’da savasa girismis ve Afganistan’da yedi yıldır süren vahsi bir savas baslatmıstır; halihazırda Afganistan’daki trajik durum giderek kötülesmektedir ve savas Pakistan’a yayılmıs durumdadır.
NATO, Avrupa’da gerilimleri tımandırmakta, “füze savunma sistemi”yle, devasa bir nükleer silah deposu ve nükleer “ilk darbe” politikasıyla silahlanma yarısını beslemektedir. AB siyaseti giderek daha da NATO’ya bağımlı hale gelmektedir. NATO’nun Doğu Avrupa ve ötesinde halen devam eden ve gelecekte de potansiyel olarak devam edecek genislemesi ve “hükümranlık sahası dısı” harekatları, dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getiriyor. Kafkaslar’daki çatısma, tehlikenin açık bir emaresi. NATO sınırın genislemesi yönündeki her adım, nükleer silah kullanımını da kapsayacak sekilde, savas olasılığını artırmaktadır.
Barısçıl bir dünya hayalimize ulasmak için bizler, küresel ve bölgesel krizlere askeri karsılıklar verilmesini kabul etmiyoruz; bunlar çözümün değil sorunun bir parçasıdır. Nükleer silahların terörü altında yasamayı reddediyor ve yeni bir silahlanma yarısının tırmandırılmasına karsı çıkıyoruz. Askeri harcamaları azaltmak, mevcut kaynakları insani ihtiyaçların karsılanmasına yönlendirmek zorundayız. Bütün yabancı askeri üsleri ve saldırı amaçlı askeri yapıları kapatmalı; halklar arasındaki iliskileri demokratiklestirmeli ve askeri zihniyetten arındırmalı; daha güvenli ve daha adil bir dünya insa etmek için yeni barısçıl isbirliği formülleri bulmalıyız.
Hepinizi bu mesajı içinde bulunduğunuz toplum ve örgütlenmeler arasında yaygınlastırmaya, Strasbourg’a gelmeye ve bu hayali gerçeğe dönüstürmeye davet ediyoruz. Bizler, barısçıl bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz.
NATO’ya Hayır Savasa Hayır
Download: aufruf_turkish.pdf